بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ ٣٥

Anasından, babasından,

– Hasan Basri Çantay

وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ ٣٦

Karısından ve oğullarından.

– Hasan Basri Çantay

لِكُلِّ ٱمْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ ٣٧

O gün bunlardan herkesin kendine yeter bir işi (derdi, belâsı) vardır.

– Hasan Basri Çantay

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ ٣٨

O gün yüzler vardır; parıl parıl parlayıcıdır,

– Hasan Basri Çantay

ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ ٣٩

Gülücüdür, sevinicidir.

– Hasan Basri Çantay

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ ٤٠

O gün yüzler de vardır; üzerlerini toz toprak (bürümüşdür),

– Hasan Basri Çantay

تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ ٤١

Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır.

– Hasan Basri Çantay

أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَفَرَةُ ٱلْفَجَرَةُ ٤٢

İşte bunlar kâfirler, fâcirlerdir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu